Bu eserde her kapı ayrı bir güzelliğe sahip olmakla birlikte
en görkemli ve ihtişamlı kapı bu kapıdır. Kapı, kaleye baktığı için Kale Kapı,
kuzeye baktığı için Kuzey Kapı, cemaatin giriş kapısı olarak kullanıldığı için
Cümle Kapısı gibi isimlerle anılmakla birlikte en yaygın bilinen ve kullanılan
ismi Cennet Kapıdır. Bu kapıya cennet kapı adının verilmesi, üzerindeki tüm
motiflerin cenneti tasvir etmesi sebebiyledir. Kuran-ı Kerim’de geçen cenneti
anlatan ayetlerdeki eşsiz cennet nimetlerinin tasvirleri burada taşa
nakşedilmiştir. Anlatılmak istenen cennet olunca, onu anlatan motifler de bir o
kadar harika ve benzersiz olmuştur. Kapının tamamı bir cennet bahçesine
benzetilerek cennet ve cennetin katmanları anlatılmıştır. Sağ taraftaki yıldız
bordüründe "Adaletli sultanın mutluluğu, egemenliği ve saadeti ebedi
olsun" ifadesi, simetrisinde ise Ayetü’l-Kürsi'nin, "Allah'tan başka
ilah yoktur, sadece O vardır" anlamındaki kısmın metni yazılıdır. Zirve
noktasındaki kitabede "Sultanu’l-muazzama, halifenin yardımcısı Alâeddin
Keykubat zamanında" yazmaktadır.
Bu camiyi yaptıran Beylik, Selçuklu
Devleti’ne bağlı olduğundan, devletin başındaki sultanın ismine özellikle
cennet kapıda yer vererek Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat'ı yüceltmiştir.
Kapı üzerinde, hayat ağacı motifleri ve sonsuzluğu ifade
eden rozetler bulunmaktadır. Hayat ağacı motifi ebediyeti, ölümden sonraki
ahiret hayatını ve cenneti sembolize etmektedir. Ayrıca, altında ateş yanan
kazanları gösteren motiflerle, az da olsa cehennem hatırlatılmıştır. Esasında,
altında ateş yanan kazanlar Anadolu Selçukluları’nda bolluk ve bereketin
simgesi iken bu kapıda cehennemi tasvir etmek için de kullanılmıştır. Kazan
üzerinde devam eden sütunlara hiçbir motif işlenmeyerek cehennemin boş,
cennetin ise güzelliklerle dolu olduğuna vurgu yapılmıştır.
Kapının kitabesi bu yapının en nadide kısımlarından biridir.
Kitabe beş ana parçadan oluşmuş, bitkisel bezemeler içerisine yazılarak
harikulade bir çerçeve içine alınmıştır. Kitabede "Süleyman Şah oğlu Ahmet
Şah, Allah'ın affına muhtaç, aciz kul 626 Hicri aylarının birinde bu caminin
yapılmasını emretti" ifadesi yer almaktadır. Bununla beraber kitabenin
başlangıç parçasında “gül” son parçasında ise “bülbül” motifi işlenerek bu
eserin yapılış gayesi dile getirilmiştir: Gül peygamberimizi; bülbül ise onun
Allah’a olan aşkını simgelemektedir.